ÖLÜ KÖPEK

Dün gece bir rüya gördüm. Rüyamda çocukluğumun geçtiği tek katlı evimizin önündeki telefon kulübesindeyim. Rehberimde kayıtlı olmayan “o” adamı aradım. Nemlenen avuçlarıma ve ateş basan yüzümün utancına aldırmadan yüreğimin vuruşlarını takip ediyordum. Midem bulanmaya başlamıştı.

O’na dair hissettiğim her detay; kıvrıla kıvrıla bir içeri bir dışarı hareketle elmayı kemiren kurtçuk misali ruhumu kanlı-canlı kemiriyordu. “Ahizenin taş gibi ağır olması ne tuhaf” diye düşündüm. Ölü bir köpektim ve bunu kendime itiraf etmek bedenimden dışarı taşan zifiri bir gerçekti.

“Sen ölene kadar lanet olası ölü bir köpektim.” diye haykırdım ahizeye. Kulübenin camından yansıyan aksim belki de ilk kez morgta ellediğim saçların kadar soğuk gelmiyordu artık.

Keşke hiç yaşamasaydın…

Ağustos 2023